Reebok’un yeni sembolü
Reebok benim Türkiye’de birkaç yıl boyunca reklam hizmeti verdiğim, bu yüzden gelişimini, arayışlarını, “denemelerini” yakından bildiğim bir marka. Bir süre önce Adidas’ın Reebok’ı satın almasıyla birlikte farklı bir vizyona kavuştukları belli.
Bugüne kadar dünyada konumlandırma sıkıntısı çeken Reebok, bu kez kozunu fitness’tan yana oynuyor. Bunu yaparken de logosunda bir sembol değişikliğine gitti. Artık Reebok denince aklımıza bir Delta figürü gelmesi bekleniyor.
İngiltere’de Bolton’da kurulan Reebok (bir geyik familyasının ismidir) koşucular için elde hazırladığı spor ayakkabılarıyla ünlenmiş.
İlk logosu Birleşmiş Krallık bayrağına yer veriyordu ve 100 yıl yaşadı.
1986 yılında Reebok tıpkı Nike’ın swoosh’u, Adidas’ın 3 çizgisi gibi bir arayışa girdi ve 3 dinamik ve içiçe geçmiş çizgiden oluşan formu logosuna ekledi.
2014’e geldiğimizde ise marka logosuna bu kez temelini yine aynı 3 çizgiden oluşturduğu başka bir sembol, Delta ile çıkıyor.
Yeni sembolün ruhunda fiziksel, mental ve sosyal olarak iyiye doğru değişmek ve bunu spor yoluyla yapmak var. Ünlü sporcuların peşinden gitmek yerine, hergün rastladığımız spor yapan, kendine iyi bakan, dinamik ve zinde kalan tüm insanları rol modeli kabul eden bir anlayışı sahipleniyor artık Reebok.
Bana biraz Star Wars’daki “Imperial Shuttle’ı anımsatsa da, grafik olarak güzel bir çalışma ve felsefesini de beğeniyorum. Reebok’un bu felsefeye ne kadar süreyle sahip çıkacağını ve ileride yeniden bir değişiklik yapıp yapmayacağını ise zaman gösterecek.